Ana içeriğe atla

“Maceraya Engel Yok” ekibi Medipol öğrencileriyle buluştu

02.01.2023

Görme, işitme ve ortopedik engelli üç arkadaşın ekstrem spor deneyimlerinin anlatıldığı "Maceraya Engel Yok" belgeselinin film ekibi Medipol Üniversitesi öğrencileriyle buluştu.

macerayaengelyok

Engellilerin eğitim, sosyal, kültürel, ekonomik, hukuki ve mesleki hak ve menfaatlerini koruyup geliştirmek amacıyla kurulan Medipol Beyazay Kulübünün düzenlediği etkinlikte “Maceraya Engel Yok” belgeselinin gösterimi yapıldı. Güney Kampüs Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe İstanbul Medipol Üniversitesi SHMYO’dan öğretim görevlileri Dr. Hasan Sağca ve Selda Selimoğlu’nun yanı sıra Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkanı Lokman Ayva, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Genel Sekreteri Ayhan Metin, Şule Denli, Belgeselin Genel Yönetmeni Suat Emuce, Yapımcı Nurben Kendirli ve kulüp üyeleri katıldı.

AYVA: GÖRMEDİĞİME ŞÜKRETTİM

Belgesel gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide konuşan Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkanı ve belgeselin oyuncusu görme engelli Lokman Ayva, “Belgesel; görme, işitme ve ortopedik engelli üç arkadaşın Kaçkar’a tırmanışını konu ediniyor. Böyle bir belgeseli çekmek cesaret ister. Körlerin bardağa su doldurup dolduramayacağını, topal birinin otobüse binip binemeyeceğini konuşurken durup dururken Kaçkarlar’a tırmanmak, deniz altına dalmak gibi şeyler konuşuyoruz. Bu çok önemli bir şey. Bana tarif edildikten sonra korktum. Bizim hedefimiz, ‘Bakın engelliler neler yapıyor, görüyor musunuz?’ değil. Biz aslında bu maceraya çıkarak hepimizin aynı olduğunu göstermeye gayret ettik. Tırmanışın her aşaması zordu. Ben daha önce çadırda yatmadım. Fasulye konservesini 1980’de yemiştim. İşin doğrusu görmediğime orada şükrettim çünkü korkulacak hiçbir şey göremedim.”

METİN: BİR AY BOYUNCA HAZIRLANDIM

Belgeselin ortopedik engelli oyuncusu Ayhan Metin ise zorlu yollardan geçebilmek için çekimlerden 1 ay önce sıkı bir antrenman yaptığını söyledi. Tırmanışın zor olacağını tahmin ettiğini belirten Metin, şöyle devam etti: “Gerçekten çok zorlandım. Zirveye doğru çıkarken elbette kaslarınızı kullanıyorsunuz, 3 binin üzerinde zirveye kadar kendi vücudunuzu kollarınızla kaldırıyorsunuz. O bakımdan elbette yorucu bir süreç ama iniş, çıkışın en az 4 katı daha zormuş. Hatta bir ara aşağı inerken ‘Burayı ben nasıl çıkmışım? Aman Allah’ım meğer ne kadar dikmiş!’ dedim. Bazen geri geri, bazen oturup, sürünerek indiğim oldu. İnerken çok büyük tehlikeler atlattım. Baston yükünden dolayı avuçlarım patladı. Bittiğinde bitik vaziyette 1 hafta kalkamayacak hale geldim.”

DENLİ: ELLERİMİZİ TUTARAK İLETİŞİMİ ÇÖZDÜK

İşitme engelli Şule Denli de belgesel için kendisine teklif geldiğinde heyecanla kabul ettiğini anlattı. Denli, “10 gün boyunca çalıştık. Çok şey öğrendim. ‘Bir görme engelliyle ben nasıl iletişim kuracağım?’ diyordum. Ellerimizi tutarak iletişimi çözdük. Buna çok şaşırdım. ‘Yürüme engelli ile nasıl iletişim kuracağım?’ diyordum, o da işaret dilini öğrendi. Bu farkındalık çok önemliydi. Karşılaşacağımız engelleri düşünmüştüm ama anladım ki engel yok, erişebiliyoruz. Erişim var, mutluyuz.” diye konuştu.

KENDİRLİ: BU BELGESELİN DÜNYADA BAŞKA ÖRNEĞİ YOK

Belgeselin yapımcısı, işaret dili tercümanı Nurben Kendirli ise herhangi bir engeli olmadığını, işitme engelli anne babası ile iletişim kurabilmek için henüz Türkçeyi öğrenmeden işaret dilini öğrendiğini anlattı. İşaret dili tercümanlığına 2001’de başladığını kaydeden Kendirli, şöyle dedi: “Daha sonra yönetmen Suat ile tanıştık. Benim dertli hikayemi, engelliler ve erişilebilirlikle olan sıkıntıları hep benden dinlerdi. Onunla böyle bir çalışmaya adım attık. Bu belgesel, artık engellilerin yer aldığı çalışmaların olabileceğini vadediyor. Engelli, engelsiz her kesimin aynı anda izleyebileceği, keyif alacağı bir belgesel oldu. Üç engellinin bir arada olup da ekstrem sporları yaptığı belgeselimizin dünyada başka örneği yok.”

 

Son Güncelleme Tarihi: 01/03/2023 - 10:27