Ana içeriğe atla

Rektörümüz Prof. Dr. Sabahattin Aydın Seçim Akademisi programında

14.05.2011

Rektörümüz Prof. Dr. Sabahattin Aydın Seçim Akademisi programında

Cin şişeden çıktı, siyasi partiler sağlık konusunda politika geliştirmek zorunda

TRT Türk’te Seçim Akademisi programında konuşan İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın, artık siyasi partilerin sağlık konusunda politika belirlemeye ve bunları seçmene anlatıp onları ikna etmeye mecbur olduklarını kaydetti.

Seçim yaklaşırken siyasi partilerin farklı alanlardaki karneleri televizyon programlarında tartışılmaya devam ediyor. TRT Türk’te yayımlanan Seçim Akademisi programının dün akşam ve önceki akşam yayımlanan bölümlerinde 12 Haziran’daki seçimlerin öne çıkan partileri Ak Parti, CHP ve MHP’nin sağlık konusundaki programları tartışıldı.

Programlara İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın, Yeditepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Hayran, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Cihat Şen ve Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü’nden Prof. Dr. Haydar Sur katıldı.

“PARTİLERİN SAĞLIK KONUSUNDAKİ VAATLERİ GÜNCEL DEĞİL”
Seçim Akademisi’nin dünkü yayınında siyasi partilerin seçim programları yakın markaja alındı. Partilerin sağlık konusundaki vaatlerinin güncel olmadığını savunan Prof. Dr. Sabahattin Aydın, CHP’nin parti programında “Tüm vatandaşlarımız sigorta kapsamındaki ilaçlarını istedikleri eczaneden alabileceklerdir.” ifadesini bu duruma örnek olarak gösterdi. Aydın, vaatlerin ya bugünü kapsayacak projeler olmadığını ya da zaten uygulanan şeyleri kapsadığını dile getirdi.

Türkiye’nin tıbbi cihaz konusunda karnesini de ele alan Sabahattin Aydın, tıbbi cihaz üretiminde 30. sırada olduğumuzu ve çok fazla tıbbi cihaz ithal ettiğimizi kaydetti.

Birkaç ay öncesine kadar Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı yapan Aydın, ilaç harcamalarına da değindi. Türkiye’de yıllık ilaç tüketiminin 11 milyar dolar olduğunu belirten Aydın, bu bedelin yarısını ithal ettiğimiz ilaçlara ödediğimizi söyledi.

Sağlık bilişimi alanını da değinen Sabahattin Aydın, Sağlık-net ve Medula gibi sistemlerin çok kısa zamanda temellerinin atıldığını, bu sistemlerin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Sağlık bilişimine seçim sonrası ağırlık verilmesi gerektiğini kaydeden Aydın, bu alan iyi kullanıldığında müthiş bir tasarruf da olabildiğini belirtti.

Seçim sonrası mevcut politikaları sürdürmenin yetmeyebileceğini kaydeden Aydın, sağlık alanında yeni politikaların belirlenip uygulanması gerektiğini kaydetti.

“TABİP ODALARI HEP ELEŞTİRİYOR AMA BİR ÇÖZÜM ÖNERİ DE SUNMUYOR”
Aydın’ın ardından söz alan Prof. Dr. Cihat Şen, aile hekimliği konusunun yeterince gündeme gelmediğini öne sürdü. Aile hekimliğini, ‘sağlık alanında atılmış en önemli adımlardan biri ve önemli bir kırılma noktası’ olarak tanımlayan Şen, ‘sağlık çevrelerinde bu alanda yeterince gürültü çıkmadığını’ söyledi. ‘Asıl gürültünün tam gün konusunda koptuğunu’ kaydeden Şen, Sağlık Bakanlığı’nın mevcut sağlık sistemini taşıma adına tam günü getirmek istediğini belirtti. Tabip odalarını eleştiren Şen, ‘odaların pek çok konuda itiraz ettiklerini ve haklı da olduklarını ama bir çözüm önerisi getirmediklerini’ söyledi.

Sağlık Bakanlığı’nı da eleştiren Şen, “Konunun tarafları bir araya gelmediğinde hep bir yerler eksik kalır. Sağlık Bakanlığı belki de zaman darlığından ve hızla ilerleme isteğinden ama konunun taraflarını muhatap almadı.” dedi.

“SAĞLIK OCAĞINI SAVUNAN SOLCU, AİLE HEKİMLİĞİNİ SAVUNAN SAĞCI GİBİ BİR ALGI VAR”
Prof. Dr. Osman Hayran da aile hekimliği üzerine konuştu. 60’lar Türkiye’sinde en uygun modelin sosyalleştirme olduğunu çünkü köylü bir toplumun ağırlıkta olduğunu söyleyen Hayran şöyle devam etti: “Benim hocam Nusret Fişek, sağlık ocakları sisteminin babasıdır. O günlerde de, o günden bugüne kadar da ‘sağlık ocağı mı, aile hekimliği mi?’ tartışması sürüyor. Bugün kentli bir Türkiye var. Sağlık okur-yazarlığı geçmişle kıyaslanmayacak derecede yüksek. Sağlık ocağı sistemi Türkiye’nin bugünkü ihtiyacına cevap vermiyor. Aile hekimliği sistemi ise siyasi boyutta tartışılıyor. Sanki sağlık ocağını savunan daha solcu, aile hekimliğini savunan sağcı gibi algılanıyor. Bu yanlış. Aile hekimliği sistemi bugünkü Türkiye için daha doğru bir sistem. Aile hekimliği zaten AK Parti’nin bulduğu bir sistem de değil. Modern ülkelerde bu zaten uygulanıyor.”

“BÜTÜN PARTİLERİN SAĞLIK DANIŞMANLARINA İHTİYACI VAR”
Programda son sözü Sabahattin Aydın aldı. Genel Koordinatörlüğünü yaptığı Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü dergisinin yeni sayısında partilerin sağlık politikaları konusunu dosya konusu yaptıklarını anımsatan Aydın, röportajı yayımlanan araştırmacı Adil Gür’ün sözlerine atıfta bulundu. 2002 sonrası siyasi partilerin sağlığı adeta gündemlerine aldığını ve seçim vaatlerinde önemli bir yeri sağlığa ayırdıklarını söyleyen Aydın, sözlerini şöyle tamamladı: “Artık sağlık siyaseti belirleme yolunda. Sağlık konusunda bütün partilerimizin danışmanlara ihtiyacı var. Artık cin şişeden çıktı, siyasi partiler sağlık konusunda politika belirlemeye ve bunları seçmene anlatıp onları ikna etmeye mecburlar.”

Kaynak : www.sdplatform.com

Son Güncelleme Tarihi: 31/03/2023 - 08:45