Sürdürülebilir Kalkınma Fuarı Zirvesi sona erdi

İstanbul Medipol Üniversitesi Kariyer Merkezi ile Sürdürülebilir Kalkınma UAM tarafından düzenlenen “Sürdürülebilir Kalkınma Fuarı Zirvesi” sona erdi. Güney Kampüs Konferans Salonu’nda yapılan zirvenin açış konuşmalarını İstanbul Medipol Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Öztürk ve Kariyer Merkezi ile Sürdürülebilir Kalkınma UAM Müdürü Prof. Dr. Burcu Yavuz Tiftikçigil gerçekleştirdi. 2 gün boyunca Güney Kampüs’te gerçekleşen zirveye sürdürülebilirlik alanında çalışmaları bulunan farklı sektörlerden iş dünyasına yön veren 30’u aşkın firma katılım sağladı. İş dünyasına ilk adımı atmak için marka temsilcileriyle birebir görüşme fırsatı elde eden öğrencilerimiz zirvede sürdürülebilirliğin 17 maddesi hakkında da bilgi sahibi oldu.

PROF. ÖZTÜRK: ÖĞRENCİLERİN POTANSİYELLERİNİ EN ÜSTE ÇIKARACAĞIZ

Zirvenin açış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Yardımcısı Prof. Öztürk, üçüncüsü düzenlenen zirvenin öğrencilerin var olan potansiyellerini daha üst noktaya taşımak için önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Kariyer fuarlarının akademik dünyadan iş dünyasına geçiş için bir basamak olduğunu kaydeden Öztürk, şöyle dedi: “Bugün dünyada yaşanan adaletsizliklere, savaşlara ve genel kapsamda yaşanan sorunlara bakacak olursak sürdürülebilir kalkınma amaçlarının ne kadar önemli olduğunu görebiliyoruz. Umarım yaşadığımız dönemde bu amaçlara odaklanır insanları hüzne acıya boğan girişimlerden tavırlardan uzak dururuz. Üniversiteler sürdürülebilir kalkınma amaçlarının zaten uygulandığı bir açıdan öğretildiği ve vizyonlarının belirlendiği yerlerdir. Bu anlamda derslerde ve tematik toplantılarda sürdürülebilir kalkınmayı gündeme getirerek üniversiteler önemli bir rol üstlenmekte. Biz de sürdürülebilir kalkınmayı her açıdan benimseyen ve yaygınlaştırması için çaba harcayan bir üniversiteyiz. Bu anlamda çabamıza ortak olan değerli katılımcılara üniversitemiz adına teşekkür ederim.”

PROF. TİFTİKÇİGİL: GELECEK 50 YILDA ÖNCELİK KALKINMA OLMALI

Kariyer Merkezi ile Sürdürülebilir Kalkınma UAM Müdürü Prof. Dr. Burcu Yavuz Tiftikçigil ise kariyer fuarını bu sene farklı bakış açısıyla düzenlemek istediklerini ifade etti. Yaşanan sağlık krizlerinin, ekonomik ve sosyal krizlerin, yakın coğrafyadaki savaşların hepimizi sürdürülebilir kalkınma elçisi yaptığına dikkat çeken Tiftikçigil, şöyle dedi: “Çorbada fazla ya da az herkesin payının olması gerektiği dönemlerdeyiz. Birleşmiş Milletler tarafından bu süreci tersine döndürebilecek son nesil olarak görülüyoruz. Siz şimdi diyeceksiniz ki ‘Her şey bizi mi buldu?’ hem şans hem şansızlık olarak bunu düşünmek lazım. Kalkınmayı en iyi şekilde ‘İnsan onuruna yakışır şekilde yaşamak’ olarak tanımlayabiliriz. Dolayısıyla insan onuruna yakışır şekilde yaşamak ve yaşatmak zorundayız.  50-60 yılda ekonomik ve toplumsal olaylara bağlık olarak sistemler değişebilir. Bu değişimlerde sosyal hayatlarımızda dönüşeme sebep olabilir. Bu döneme kadar ekonomik büyüme hepimizin ortak derdiydi ama bu döngünün sonuna geldik. Önümüzdeki süreçte ekonomik büyümeyi değil kalkınmayı öncelikli kılmamız gerekiyor. Bu anlamda sürdürülebilir kalkınmayı önemseyerek zirvemize katkı sağlayan kurum ve kuruluşlara teşekkür ederim.”

DOÇ. DR. ILGIN: HEDEF KİTLEMİZ ÇOMÜ’DEKİ TÜM ÖĞRENCİLER

Zirvenin ikinci gününde ise Çanakkale 18 Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sosyal Sorumluluk Proje Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, “Sürdürülebilirlik Bağlamında ÇOMÜ Butik” başlığı ekseninde bir konuşma gerçekleştirdi. Ilgın, ÇOMÜ Butik’in 2017 yılında üniversite öğrencilerinin kıyafet ihtiyaçlarını karşılamak için yolculuğa başladığını ifade etti. Sonraki yıllarda ise ev eşyasından erzak paketine, mobilyadan elektronik eşyaya kadar yardım alanını genişlettiklerini kaydeden Ilgın, şöyle dedi: “ÇOMÜ Butik’te hedef kitle sadece ihtiyaç sahibi öğrenciler değil ÇOMÜ’deki tüm öğrenciler. Ev eşyası öğrenciler için önemli bir gider kalemi. Öğrencinin maddi gelirinin ne olduğunun bizim için bir önemi yok. Burada anahtar kelime ‘ihtiyaç’. Öğrenci kartı olan herkes butikten faydalanabilir. ÇOMÜ Butik’te haftanın beş günü çalışan gönüllü öğrenciler var. Projemize katılan öğrencilerin sosyal sorumluluk bilinçleri ve milli birlik bilinci gelişimleri olumlu yönde etkileniyor. Dolayısıyla bizim için bu çalışmalar temelde bir ihtiyacın karşılanmasından öte öğrencilerimizin toplumsal fayda sağlayabilmeleri.”