Ana içeriğe atla

Sağlıkta Haklar Sempozyumu ve Çalıştayı

19.06.2010

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nce ''2010 Sağlıkta Haklar Yılı'' etkinlikleri kapsamında düzenlenen ''Sağlıkta Haklar Sempozyumu ve Çalıştayı Cevahir Otel’de 10-12 Mart günlerinde yapıldı.

1-46ca-9573-5c29eaa72623.jpg

İstanbul İl Sağlık Müdürü Ali İhsan Dokucu da müdürlük olarak 2010 yılını ''Sağlıkta Haklar Yılı'' olarak ilan ettiklerini anımsatarak, bunun ilk etkinliği olarak da sempozyum ve çalıştayı düzenlediklerini belirtti. İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın: Her canlının doğumla beraber elde ettiği en önemli hakkın yaşama hakkı olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Ancak zihnen, bedenen ve sosyal olarak iyi olmakla yaşanılabilir bir hayat olur, yani sağlıklı olmakla... Dolayısıyla yaşama hakkı sağlık hakkı ile bütünleşir. Bu açıdan sağlık hakkı olarak olaya baktığımızda büyük bir sorumluluk alanı önümüze çıkıyor. Bu sorumluluk alanının iki ucunda hasta ve hekim var gibi algılıyoruz. Halbuki iki uç arasında 100'e yakın hizmet grubunun da olduğunu unutmamak lazım. Dolayısıyla bir sorumluluk ve hak alanında avantaj ve dezavantajlardan söz edeceksek bir hizmet ordusunun varlığını unutmamamız gerekiyor.'' Sağlık hizmetinin bireysel hizmet olmaktan çıkması nedeniyle birçok sektörün sağlıkla çok yakından ilgili hale geldiğini vurgulayan Aydın, ''Sorumluluk alanından ve haklar etkileşiminden söz edeceksek bütün bu sektörleri bir arada değerlendirmek gerekiyor” dedi. Aydın, hak ya da haksızlıklar konusunu bireysel ilişkilerden kaynaklanan davranış biçimlerine indirgemenin sorunları çözmeye bir faydasının olmayacağını düşündüğünü sözlerine ekledi. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet de hakkın verilmediğini, alındığını vurgulayarak, ''Günümüzde hakların sadece alınması yetmiyor; bunların takipçisi olmak, alınan hakları korumak için gayret sarf edilmesi gerekiyor'' dedi. Söylet, sağlık çalışanları ile hasta haklarının çelişmediğini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu iki kavram birbirinin karşıtıymış düşüncesi çok yanlış. Bununla ilgili birçok örnek var. Hastalar kendilerine yeterli süre ayrılmasını ister. Hekim istemez mi? İster. Hastalar modern ve çağdaş tesislerde tedavi görmek ister. Hekimler istemez mi çağdaş ve modern tesislerde çalışmayı? İster. Hastalar hekimlerle aralarına para konusu girsin istemez. Hekimler de istemez. Hastalar tıbbi gelişmeleri izleyen hekim ister. Bunu hekimler de ister. Hasta sevgi ve şefkat görmek ister. Hekim de öyle. Bu örnekler çoğaltılabilir. Amaç, hekimlerle hasta ve hasta yakınlarının haklarının çelişmediğini ifade edebilmek.'' Sağlık çalışanlarının haklarından bahsederken Hipokrat'ın ''Önce zarar verme'' ilkesinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Söylet, ''Haklarımız için hep birlikte düşünmeli, birlikte hareket etmeliyiz. Ancak kendimize, hastalarımıza ve topluma zarar vermemeliyiz'' dedi.

Son Güncelleme Tarihi: 25/03/2023 - 07:53