Ana içeriğe atla

Adalet Bakanı Tunç: Uyuşturucu ile mücadele kırmızı çizgimiz

24.02.2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde düzenlenen Uyuşturucu Madde Sempozyumu’na katıldı. İki gün süren sempozyumda uyuşturucu madde kullanımının sebepleri ile madde bağımlılığıyla mücadelede alınması gereken sosyal, hukuki ve tıbbi önlemler masaya yatırıldı.

bakantunc

İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından Uyuşturucu Madde Sempozyumu düzenlendi. Güney Kampüs Konferans Salonu’nda düzenlenen sempozyumda, uyuşturucu madde kullanımının sebepleri ile madde bağımlılığıyla mücadelede alınması gereken sosyal, hukuki ve tıbbi önlemler masaya yatırıldı. İki gün süren bilimsel etkinlikte açış konuşmalarını Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Medipol Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Öztürk ve İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu yaptı. 6 oturumun gerçekleştirildiği sempozyuma aralarında Yargıtay İkinci Başkanı Eyüp Yeşil, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkan Yardımcısı Attila Ayata, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Savunuculuk Bölümü Müdürü Mehmet Utku Öztürk, Yargıtay 10.Ceza Dairesi Tetkik Hâkimi Elif Melek Balık ve İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürü Murat Kalkan’ın da yer aldığı çok sayıda bürokrat, akademisyen, avukat ve sivil toplum temsilcisi katkı sağladı. 

BAKAN TUNÇ: UYUŞTURUCU MADDE BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZ
Sempozyumun ikinci gün açış konuşmasını yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sempozyumu düzenleyen İstanbul Medipol Üniversitesine teşekkür ederek konuşmasına başladı. Bakan Tunç, aile ilişkilerine zarar veren ve çeşitli suçların işlenmesine zemin oluşturan uyuşturucu ile mücadelenin kırmızı çizgileri olduğunu söyledi. Uyuşturucu maddenin kullanımı ve satılması ile ilgili yasal düzenlemeler hakkında açıklama yapan Tunç, şöyle dedi: “Çağımızda neredeyse herkesin az ya da çok bir şeylere bağımlı olduğuna şahit oluyoruz. Kimisi bilgisayar oyunlarına ya da sosyal medyaya, kimisi dizilere, televizyona, kimisi ise internete ve telefonuna bağımlı halde yaşıyor. Aslında gündelik hayatta insanların hastalık denilecek seviyede birçok bağımlılığı bulunuyor. Bunlardan bir kısmı herkesin farkında olduğu ve zararından emin olduğu alkol, uyuşturucu, sigara bağımlılıkları. Evlatlarımızın, gençlerimizin, canlarımızın hayat ışığını söndüren en acı ve tehlikeli bağımlılıkların başında geliyor. Uyuşturucu, sadece bireysel olarak değil, aynı zamanda toplumları da derinden etkileyen bir sorun. Bağımlılık; aile parçalanmaları, suç oranlarındaki artış, sağlık sorunları ve daha pek çok sorunla doğrudan bağlantılı. Bu yüzden, uyuşturucu ile mücadele, sadece bireylerin değil, toplumların da sağlığı ve refahı için hayati bir öneme sahip. Madde bağımlığıyla topyekûn bir anlayışla mücadele etmek gerekiyor.”

PROF. ÖZTÜRK: BİLİM İNSANLARINA ÖNEMLİ SORUMLULUK DÜŞÜYOR
İstanbul Medipol Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Öztürk ise uyuşturucu maddelerin gençlerin geleceğinin karartılmasına neden olduğu söyledi. Üniversitelere bu bağlamda büyük görevler düştüğünü ifade eden Öztürk, şöyle dedi: “Uyuşturucu ile mücadelede bilim insanlarını önemli roller düşüyor. Bilimsel araştırmalar ve eğitim yoluyla bu sorunun üstesinden gelmek için daha fazla katkı sağlayabiliriz. Bu sempozyum uyuşturucu ile mücadelede multidisipliner yaklaşımın önemini vurguluyor. Hukuk, tıp, psikoloji, sosyoloji ve eğitim gibi farklı disiplinlerden gelen bilgilerin birleştirilmesiyle bu soruna karşı daha aktif stratejiler geliştirilebilir. Burada yapılacak sunumlar ve tartışmalar bu alandaki bilgi birikimimizi artıracak ve uygulamaya dönük somut adımlar atılmasına önemli katkılar sağlayacak.”

PROF. NUHOĞLU: UYUŞTURUCU BİREYE VE TOPLUMA ZARAR VERİYOR
Sempozyumun ilk gün açış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu da uyuşturucu madde bağımlılığının bireysel ve toplumsal açıdan olumsuzluklara sebep olduğunu kaydetti. Nuhoğlu, şöyle dedi: “Uyuşturucu madde bağımlılığı bireysel olarak kişileri hem fiziksel hem ruh sağlığı bakımından olumsuz etkiliyor. Yapılan araştırmalardan da görüyoruz ki uyuşturucu kullanan bireylerin başarıları düşüyor, uyku sorunları yaşamaya başlıyor, fiziksel görünümü değişiyor. İleri boyutta ise kişi şizofreni belirtileri gösterip diğer psikotik bozuklukları yaşayabiliyor. Toplumsal zararlara baktığımızda ise sağlıksız bireylerden oluşan bir toplumun sağlıklı olmayacağı tartışmasız bir gerçek. Ancak şunu unutmamalıyız, uyuşturucu madde ticaretini yapanlar ve bu işten kazanç elde edenler genellikle terör örgütleri ile ilişkili. Terör örgütlerinin bu ticaretten sağladığı kazançlar, topluma verdiği zararın ötesinde daha büyük ve derin bir tehdit oluşturuyor.”

AYATA: UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ ÖNEMLİ
Sempozyumda söz alan Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkan Yardımcısı Atilla Ayata ise şöyle dedi: “Türkiye olarak uluslararası ilişkilerimizi iyi yönetemeden uyuşturucuyla mücadele edemeyiz. Hollanda uyuşturucu kaçakçılığıyla adının kirlenmesini önlemek için ülkede iki belediyenin ‘coffe shop’ adı altında uyuşturucu satmasına izin verdi. Hollanda’nın, uyuşturucu teminatını serbest bırakması endişe verici. Yeni nesil uyuşturucularla mücadeleye devam ediyoruz. 2008 yılından bu yana 1.045 yeni psikoaktif madde, kanun kapsamına alındı. Uyuşturucu ile mücadelede vatandaşlarımıza önemli görevler düşüyor. Gördükleri anda ihbar etmekten çekinmesinler.”
 

Son Güncelleme Tarihi: 12/03/2024 - 13:57