Ana içeriğe atla

Prof. Dr. Aydın: Fatih, Ayasofya’yı kendi mülkü olarak tahsis edip vakfetmiştir

29.07.2020

Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın, vakıf eserlerinin İslam medeniyetindeki önemi, vakıf senedinin nasıl yazıldığı ve bunların İslam hukukundaki önemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Mehmet_Ak

Osmanlı İmparatorluğunun 7. Padişahı Fatih Sultan Mehmet, 1453 yılında İstanbul’u fethettiğinde o yerin en büyük ibadethanesi olan Ayasofya’yı camiye dönüştürdü ve bununla ilgili bir vakıf kurdu. Fatih Sultan Mehmet’in Ayasofya Vakfiyesi’nde, başta Ayasofya olmak üzere Fatih, Zeyrek gibi camilerin de arasında bulunduğu ibadethaneler ile şifahane, imarethane gibi yerlerin gelir giderlerinin kayıtları oluşturuldu. Fethin ardından cami olarak hizmet veren Ayasofya Camisi’nin 1934’te müzeye dönüştürülmesinden 86 yıl sonra yeniden ibadete açılması, vakıfların önemini bir kez daha gündeme getirdi. İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın, vakıf eserlerinin İslam medeniyetindeki önemi, hangi malların ne gibi koşullarda vakfedildiği, vakıf senedinin nasıl yazıldığı ve bunların İslam hukukundaki yeri ve önemiyle ilgili değerlendirmede bulundu.

“VAKIFLARIN KURULUŞU HAZRETİ PEYGAMBER DÖNEMİNE UZANIYOR”
İslam medeniyetinin en önemli kurumlarından biri olan vakıfların kuruluşunun Hazreti Peygamber dönemine kadar gittiğini anlatan Aydın, şöyle dedi: “Vakıf, bir kimsenin kamuya yararlı maksatlarla mal varlığından belli bir kısmını ayırarak, belli esasları vakıf senedinden tespit ederek kendi mülkiyetinden çıkartması ve bıraktığı eserin kendisiyle veya gelirleriyle hayır hizmetlerinin yürütülmesidir. İslam hukukunda bu, ‘Allah’ın mülkiyetine geçirme’ olarak ifade edilir. Kurumun ismi vakıf, senedinin ismi vakfiyedir. Vakfı kuran kimseye vâkıf, vakfedilen mala ise mevkuf denir.”

“FATİH, AYASOFYA’YI KENDİ MÜLKÜ OLARAK TAHSİS EDİP VAKFETMİŞTİR”
Padişahların vakıf kurmaya özen gösterdiklerini dile getiren Aydın, Osmanlı’da cami, medrese, aşevi, hastane gibi kamusal hizmetlerin vakıflar aracılığıyla yürütüldüğünü anımsattı. Aydın, Fatih Sultan Mehmet’in, fethin sembolü olarak Ayasofya’yı camiye çevirdiğini hatırlatarak şöyle dedi: “Fatih, Ayasofya’yı kendi mülkü olarak tahsis edip vakfetmiştir. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettiğinde kendisinin kurduğu vakfa birçok kendi mal varlığını tahsis etmiştir ve devlet adamlarını da vakıf kurmaya teşvik etmiştir. İstanbul’un Türkleşmesinde ve Müslümanlaşmasında vakıfların büyük rolü vardır.”


Söyleşinin tamamı Anadolu Ajansında yayımlanmıştır, okumak için tıklayınız.

Son Güncelleme Tarihi: 24/02/2023 - 10:52