Ana içeriğe atla

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü 10. yılını sempozyumla taçlandırdı

26.02.2025

İstanbul Medipol Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, 10. yılını “Anayasa, Parlamento ve Kamu Yönetimi” konularının ele alındığı sempozyumla taçlandırdı.

itbf1

İstanbul Medipol Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, kuruluşunun 10. yılını kutlamak amacıyla “Anayasa, Parlamento ve Kamu Yönetimi” gibi önemli konuların ele alındığı bir sempozyum düzenledi. Güney Kampüs Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe, alanında uzman akademisyenlerin yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı. İki gün sürecek olan sempozyumun açış konuşmalarını İstanbul Medipol Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Öztürk, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç ile Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bekir Berat Özipek yaptı. Sempozyumun ana konuşmasını ise Anayasa Mahkemesi Üyesi Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez gerçekleştirdi.
 

PROF. ÖZİPEK: ÜNİVERSİTELERLE SINIRLARI AŞMAK MÜMKÜN
Prof. Dr. Bekir Berat Özipek açış konuşmasında, üniversitelerin çeşitlilik, çoğulculuk ve özgürlüğün hâkim olduğu akademik ortamlar sunduğunu vurguladı. Üniversitelerin sınırları aşmayı mümkün kıldığını belirterek, bu anlayış doğrultusunda Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünün 10. yılını kutlamaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Özipek ayrıca, sempozyumun adalet, hukuk, anayasa ve kamu yönetiminin değişen anlamı gibi önemli konuları ele aldığını belirtti. Bu meselelerin kesişim noktasında “sınırları aşmak” temasının yer aldığını vurgulayan Özipek, kamu yönetimi ve siyasete dair tartışmaların bu perspektifle yürütüleceğini söyledi.
 

PROF. MALKOÇ: KAMU YÖNETİMİNDE LİYAKAT, İSTİŞARE VE ADALET ESASTIR
İstanbul Medipol Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç ise kamu yönetiminin etkin, adil ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için liyakat, istişare ve adalet ilkelerinin vazgeçilmez olduğunu ifade etti.
 

Liyakat ilkesinin, kamu görevlilerinin bilgi, yetenek ve deneyime dayalı olarak atanmasını sağladığını belirten Malkoç, bu ilkenin zayıf olduğu sistemlerde kayırmacılık ve düşük yönetsel kapasite gibi sorunların ortaya çıkabileceğini vurguladı.

İstişarenin, karar alma süreçlerine farklı paydaşların katılımını sağlayarak demokratik meşruiyeti güçlendirdiğini dile getiren Malkoç, yöneticilerin toplumla sürekli iletişim halinde olması gerektiğini söyledi. 

Adaletin ise kamu yönetiminin tarafsız, eşitlikçi ve hukuka uygun şekilde işlemesini sağladığını belirten Malkoç, bu ilkenin ihmal edilmesi durumunda yolsuzluk ve keyfi uygulamaların kamu güvenini zedeleyebileceğinin altını çizdi.
 

“Liyakat, istişare ve adaletin bütüncül bir şekilde uygulanması, kamu yönetiminin şeffaf, hesap verebilir ve sürdürülebilir olmasını sağlayarak demokratik yönetişim anlayışını güçlendirecektir.” diyen Malkoç, sempozyumun bu konulara ışık tutacağını belirterek katılımcılara teşekkür etti.
 

PROF. ÖZTÜRK: ÜNİVERSİTELER ÇOĞULCULUK VE ÖZGÜRLÜĞÜN TEMSİLCİSİ OLMALIDIR  
İstanbul Medipol Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Öztürk, açış konuşmasında İstanbul Medipol Üniversitesinin etik değerlere bağlı, insan odaklı ve özgürlükçü bir anlayışla eğitim ve araştırma faaliyetlerini sürdürdüğünü vurguladı. Üniversitenin sadece tıp ve sağlık bilimlerinde değil, sosyal bilimler alanında da güçlü bir akademik yapıya sahip olduğunu belirten Öztürk, birçok fakültenin ve programın uluslararası akreditasyon süreçlerinden başarıyla geçtiğini hatırlattı.
 

“Hedefimiz, tüm programlarımızı uluslararası standartlara uygun hale getirerek dünya çapında eğitim veren bir üniversite olmaktır.” diyen Öztürk, İstanbul Medipol Üniversitesinin Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından 5 yıl tam kurumsal akreditasyon aldığının altını çizdi.

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünün insan hakları, demokrasi ve hukuk gibi evrensel değerlere dayalı bir eğitim sunduğunu ifade eden Öztürk, bu alanda öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirmeye büyük önem verdiklerini söyledi.
 

Sempozyum kapsamında düzenlenen panellerin disiplinler arası bir bakış açısıyla kamu yönetimi, hukuk ve siyaset gibi alanlarda önemli tartışmalara zemin hazırlayacağını belirten Öztürk, “Bu tür etkinliklerin akademik gelişimi destekleyerek öğrencilere yeni ufuklar açacağına inanıyorum.” dedi.
 

PROF. HAKYEMEZ: DEMOKRASİ, ÇOĞUNLUKÇULUKTAN ÇOĞULCULUĞA EVRİLDİ
Sempozyumun ana konuşmasını gerçekleştiren Anayasa Mahkemesi Üyesi Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, “Parlamento, Anayasa ve Hukuk Üstüne” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Hakyemez, parlamentonun tarihsel gelişimini ele alarak 1876 Anayasası’ndan günümüze kadar Türkiye’de yasama faaliyetlerinin dönüşümünü değerlendirdi.

1961 ve 1982 anayasalarının askeri müdahaleler sonrası hazırlandığını hatırlatan Hakyemez, bu anayasaların halk tarafından seçilmiş meclisler tarafından yapılmadığını ifade etti. Türkiye’de uzun yıllar çoğunlukçu demokrasi anlayışının egemen olduğunu belirten Hakyemez, çoğunluğun aldığı kararların doğrudan hukuka uygun kabul edilmesinin yanlış bir yaklaşım olduğunu vurguladı ve 1961 Anayasası ile çoğulcu demokrasiye geçildiğini söyledi.

Anayasanın temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan bir metin olduğunu vurgulayan Hakyemez, yasama, yürütme ve yargının anayasal sınırlar içinde hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. Anayasa Mahkemesinin yasama süreçlerini denetleme yetkisine de değinen Hakyemez, mahkemelerin kararlarının yalnızca bağlayıcılığıyla değil, aynı zamanda içerdiği hukuki gerekçelendirme ile güç kazanması gerektiğini vurguladı.

Son Güncelleme Tarihi: 28/02/2025 - 08:15