Türkiye’de doğurganlık hızı düşüşte: SASPAM’da çözüm önerileri tartışıldı

İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Sistemleri ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (SASPAM) tarafından Güney Kampüs’te düzenlenen toplantıda, Türkiye’de düşen doğum oranlarının nedenleri ve etkileri değerlendirildi. Sunumu gerçekleştiren İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pakize Yiğit, demografik geçiş teorisi ve Türkiye’deki doğurganlık oranlarındaki düşüşü ele alarak, konuya dair çeşitli çözüm önerileri sundu.
 
DOÇ. DR. YİĞİT: DOĞURGANLIK HIZI TEHLİKELİ SEVİYEYE DÜŞTÜ
Doç. Dr. Yiğit, Türkiye’nin toplam doğurganlık hızının kritik bir eşik olan 2,1’in altına düştüğünü belirterek, “Doğurganlık hızının 2,1’in altına inmesi nüfusun kendini yenileyememesi anlamına geliyor. Türkiye, artık ‘düşük doğurganlık’ın da altına inerek ‘çok düşük doğurganlık’ ülkesi konumuna geldi.” dedi. Yiğit, bu oranların uzun vadede iş gücü piyasası ve ekonomik büyüme açısından ciddi riskler oluşturduğuna dikkat çekti. Yiğit, büyükşehirlerde doğum oranlarının özellikle düşük olduğuna dikkat çekerek, “İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde doğum oranı 1,2 seviyesinde. Kütahya, Karabük, Zonguldak ve Bartın gibi yaşlı nüfus oranının yüksek olduğu illerde bu oran 1,2’nin de altına düşmüş durumda.” ifadelerini kullandı.

DOÇ. DR. YİĞİT: DOĞUM ORANLARINI ARTIRMAK İÇİN POLİTİKALAR ÜRETİLMELİ
Sunumda OECD ve Avrupa ülkelerinin doğum oranlarını artırmak için uyguladığı politikalar da ele alındı. Bu kapsamda aile yardımları, çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması, anne ve babalar için ücretli izin sürelerinin arttırılması gibi uygulamalar öne çıktı. Doç. Dr. Yiğit, Türkiye’de de benzer politikaların hayata geçirilmesinin ya da kapsamının genişletilmesi gerektiğini belirterek, “Aile ve iş hayatı arasındaki dengenin kurulması, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması ve maddi desteklerin arttırılması bu konuda etkili olabilir.” dedi. Toplantının sonunda düşük doğurganlık oranlarının uzun vadeli etkileri ve alınabilecek önlemler tartışıldı. Yiğit, “Türkiye’nin nüfus yapısını koruyabilmesi için stratejik adımlar atılmalı. Aksi halde, nüfusun yaşlanması ve ekonomik dinamiklerin olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olabilir.” şeklinde konuşmasını tamamladı.