Diplomasiden akademiye kadının dünya sahnesindeki gücü konuşuldu

İstanbul Medipol Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika Kulübü tarafından “Kadının Dünya Sahnesindeki Yeri” başlıklı etkinlik düzenlendi. Güney Kampüs Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliğin moderatörlüğünü İstanbul Medipol Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Esra Merve Çalışkan üstlendi. Etkinlik, "Medya", "Akademi" ve "Diplomasi" olmak üzere üç farklı oturumda gerçekleşti. Etkinlikte, kadının savunma alanındaki rolü, çalışma hayatındaki zorluklar,  kadınların toplumsal ve profesyonel yaşamda karşılaştıkları engeller tartışıldı. Katılımcı konuklar arasında Gazeteci Ahu Özyurt, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatice Deniz Genç, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Duygu Öztürk ve NATO’nun ilk kadın Genel Sekreter Yardımcısı Rose Gottemoeller yer aldı.

ÖZYURT: KADINLARIN MÜZAKERE MASASINDA OLMASI BÜYÜK AVANTAJ 
Etkinliğin “Medya” oturumunda konuşan Gazeteci Ahu Özyurt, kadınların güvenlik ve savunma alanındaki rollerine dikkat çekti. NATO’nun kuruluş yıllarında kadın askerlerin ittifak içindeki yeri tartışmalı olsa da kısa sürede kadın subayların ordulara katılmaya başladığını belirtti. Türkiye’de de benzer bir süreç yaşandığını vurgulayan Özyurt, 1955’te Türk Silahlı Kuvvetleri’ne katılan ilk kadın subay İnci Arcan’ın bu alandaki öncülerden biri olduğunu hatırlattı. Kadınların müzakere süreçlerinde yer almasının kritik önem taşıdığını ifade eden Özyurt, “Çoklu kriz ortamlarında kadın askerleri ve sivil personeli sahada kullanmamak büyük bir kapasite kaybıdır. Kadınların masada olması, bilgiye erişimi artırır, farklı bakış açıları ve empati sağlayarak heyetlere esneklik kazandırır.” dedi.
 

ÖZTÜRK: AKADEMİDE KADIN İÇİN HER SEÇİM, BİR VAZGEÇİŞ DEMEK  
Etkinliğin “Akademi” oturumunda konuşan İstanbul Medipol Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Duygu Öztürk ise akademik hayatta kadın olmanın zorluklarına değindi. Esnek çalışma saatlerinin avantaj gibi görünse de kadınlar için dezavantaja dönüştüğünü belirterek, “Evde çocuklar uyuduktan sonra akademik çalışmalara dönmek zorunda kalıyoruz. Mesai saatleri belirsizleşiyor, özel hayatla akademik hayat iç içe geçiyor.” dedi. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Dr. Hatice Deniz Genç ise kadın akademisyenlerin bilimsel üretim sürecini yürütürken toplumsal cinsiyet rollerinin getirdiği sorumluluklarla da başa çıkmak zorunda kaldığını vurguladı. Genç, “Her seçim bir vazgeçiş oluyor. Ailemizden çalmamak için kendi zamanımızdan feragat ediyoruz. Akademik üretim durmaksızın devam eden bir süreç, tatiller bile tam anlamıyla dinlenme fırsatı sunmuyor.” diyerek, kadın akademisyenlerin yaşadığı zorlukları dile getirdi. 

GOTTEMOELLER: KADINLAR DİPLOMASİDE DAHA FAZLA YER ALMALI  
Etkinliğin son oturumu olan “Diplomasi” oturumunda, NATO’nun ilk kadın Genel Sekreter Yardımcısı Rose Gottemoeller, diplomasi kariyerindeki önemli anlarını ve kadınların uluslararası ilişkilerdeki rolünü Zoom bağlantısı üzerinden konuşarak katılımcılarla paylaştı. Gottemoeller, kendisini “tesadüfi bir diplomat” olarak tanımladı. Teknik uzmanlık alanının diplomasiye adım atmasında etkili olduğunu belirten Gottemoeller, özellikle kadınların bu alandaki yerini güçlendiren faktörlere de değindi. Kariyerinde ek baskılarla karşılaştığını ifade eden Gottemoeller, o dönemdeki amirinin kadın bir çalışanı ekibe dahil etme konusundaki kararlılığının kendisine büyük bir destek sağladığını vurguladı. Türk diplomatlarla çalışma deneyimlerine de değinen Gottemoeller, Türk meslektaşlarını her zaman büyük bir keyifle hatırladığını belirterek, “Onlar mükemmel diplomatlar.” dedi. Etkinlik, öğrencilerin diplomasi ve uluslararası ilişkiler alanındaki kariyer fırsatları hakkında yönelttiği sorularla sona erdi.