Ana içeriğe atla

2. Uluslararası Ozon Terapi Kongresi sona erdi

01.11.2019

İstanbul Medipol Üniversitesi tarafından düzenlenen “2. Uluslararası Ozon Terapi Kongresi” sona erdi. Üç gün süren kongrede ozon terapi uygulamaları masaya yatırıldı.

ozon_1-7d3f1a07-26b

İstanbul Medipol Üniversitesi ve MediGroup tarafından organize edilen “2. Uluslararası Ozon Terapi Kongresi” sona erdi. Kavacık Güney Kampüs Konferans Salonu’nda düzenlenen kongrenin açılışına İstanbul Medipol Üniversitesinden Uluslararası Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Ömer, GETAT Müdürü Dr. Mahmut Tokaç, Dr. Öğr. Üyesi Arzu Şakul, Dr. Yusuf İzzettin Güven, akademisyenler ve çok sayıda sağlık personeli katıldı. 1-3 Kasım tarihleri arasında yapılan kongrede ozon terapi uygulamaları ve diğer GETAT yöntemleri ile kombinasyonu masaya yatırıldı. Kongrenin açış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi ve Kongre Başkanı Dr. Yusuf İzzettin Güven, “ozoncu” değil “ozon terapist” olmak için çaba harcadıklarını söyledi. Kanıta dayalı bilimsel bakış açısıyla integratif olarak çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Güven, “Bugüne kadar hep alternatif tıp olarak isimlendirildik. Biz hiç alternatif olmadık çünkü tıpta alternatif yoktur. İntegratif yaklaşımların bizim için daha uygun olduğunun bilincindeyiz. Bu sebeple mevcut uygulamalarla nasıl beraber çalışabiliriz bunu ortaya koymaya çalışıyoruz.” dedi.
ÖMER: TIPTA YENİ YÖNTEMLERE İHTİYACIMIZ VAR
Kamu, üniversite ve özel sektör temsilcilerini bir araya getiren programda Prof. Dr. Abdülkadir Ömer ise, geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinin genel kabul görmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Endokrinoloji uzmanlarının kronik hastalıklarla uğraştıklarını kaydeden Dr. Ömer şöyle dedi: “Geleneksel tıbba yönelik kanıta dayalı metodolojilerin geliştirilmesi gerekiyor. Şu anda icra ettiğimiz batı tıbbında kullandığımız yöntemler özellikle tedavi anlamında kür sağlamıyor. Bu sebeple özellikle kronik hastalıkların tedavisinde yeni yöntemlere şiddetle ihtiyacımız var. Tıpta ‘her şey doğrudur ya da her şey yanlıştır’ anlayışı kesinlikle yok. Her kullanılan yöntemin biraz faydası biraz da riskleri oluyor. Ortadaki gri bölgeyi hiçbir zaman ihmal etmemeliyiz. Ozon tedavisi gibi henüz kullanım alanına girmemiş yöntemlerin ise temel bilimlerin ışığında, kanıtlarla ve batının anlayacağı şekilde gündeme getirilerek klinik çalışmalarda güvenle kullanılabileceğini düşünüyorum.”
TOKAÇ: KANIT DIŞI GENELLEMELERDEN UZAK DURULMALI
Kongre Onursal Başkanı ve İstanbul Medipol Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Mahmut Tokaç ise GETAT uygulamalarına yönelik yasal düzenlemelerin 2014 yılında gerçekleştiğini söyledi. Yasal düzenlemelerin ardından tartışmaların da yaşandığını kaydeden Tokaç, ozon terapi de dahil olmak üzere geleneksel ve tamamlayıcı tıpla ilgilenen sağlık personelinin kanıt dışı genellemelerden uzak durması gerektiğini söyledi. Tokaç şöyle dedi: “Kanıtsız uygulamaların yapılmaması gerekiyor. Zaman zaman her türlü hastalığı iyi ettiğini iddia eden meslektaşlarımız çıkıyor. Bunu da geçtim meslektaşımız olmayan insanlar çıkıyor. Bu davranışlar maalesef geleneksel tıbbın geleceğine de etki ediyor.  O yüzden geleneksel tıp uygulamalarında bulunan arkadaşlarımdan rica ediyorum, olabildiğince metodu geliştirmemiz, tıp düzeyini arttırmamız, bilimsel çalışmalara ağırlık vermemiz ve genellemelerden kaçınmamız gerekiyor.”

Son Güncelleme Tarihi: 01/03/2023 - 10:38