Ana içeriğe atla

‘InFocus’da EEG ve nörodejeneratif hastalıklara yoğunlaşıldı

29.02.2024

SABİTA tarafından düzenlenen nörodejeneratif hastalıkların anlaşılmasına odaklanan InFocus etkinliğinde, beyin osilasyonları ve EEG’nin rolü masaya yatırıldı. Bilimsel etkinlikte araştırmacılar, Alzheimer ve diğer demans türlerindeki önemli bulguları paylaştı.

sabita

İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Bilim ve Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (SABİTA) tarafından yedinci kez InFocus etkinliği düzenlendi. Bilimsel etkinlikte, Alzheimer, Parkinson, Lewy Cisimcikli Demans ve Frontotemporal Demans gibi nörodejeneratif hastalıkların anlaşılmasında EEG’nin rolüne odaklanıldı. Konuyla ilgili araştırma yapan bilim insanlarının konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğin açış konuşmasını Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahar Güntekin gerçekleştirdi. Konuşmasında bilimsel iş birliklerinin önemine değinen Güntekin, üniversitemiz ev sahipliğinde yapılan etkinliğin araştırma ekosistemi için değerli olduğunu ifade etti. “EEG Event-Related Oscillations in Dementia and their Modulation with Gamma Entrainment” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Güntekin, osilasyon yöntemi ile yapılan çalışmalar sonucunda farklı demans tipleri ve sağlıklı bireyler arasındaki farklılaşmanın nasıl tespit edildiğini ele aldı. Bu alanda yıllar içinde oluşan uzmanlıklarının kendilerini yeni bir araştırma sahasına getirmesinden bahseden Güntekin, son dönemdeki çalışmalarında işitsel-görsel uyaranlar ile beyin osilasyonlarının modülasyonu alanına odaklandığını ifade etti.

PROF IBANEZ: ULUSLARASI İŞ BİRLİKLERİ HAYATİ ÖNEMDE
Etkinlikte söz alan Prof. Dr. Agustin Ibanez, “Allostatic Interoception in Frontotemporal Dementia and Related Disorders” başlıklı konuşmasında nörodejeneratif hastalıklarda önemli bir konu olan alostatik iç duyumun rolünü ele aldı. Arjantinli bilim insanı, bütüncül bakış açısı ile geliştirdikleri araştırmaların sunumunu gerçekleştirdi. Ibanez, kişinin bulunduğu hâlin çevresel faktörlerden biyolojik faktörlere kadar geniş bir yelpazede değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu doğrultuda farklı coğrafyalarda bulunan ve farklı genotipteki insanlar için özelleşmiş araştırmalara ihtiyaç duyulduğunu kaydeden bilim insanı, bu durumu gerçekleştirmek için uluslararası iş birliklerinin hayati önemde olduğunu söyledi.

PROF. YENER: ALZHEİMER İÇİN DAHA FAZLA ÇALIŞMAYA İHTİYAÇ VAR
Prof. Dr. Görsev Yener de “The Resting State Gamma Connectivity Alterations are Associated with Brain Atrophy and CSF P-TAU in Early - Onset Ad” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Akademik kariyeri boyunca Alzheimer üzerine araştırmalara imza atan bilim insanı, erken evre Alzheimer hastalarının gamma frekans bandındaki elektrofizyolojik aktivitelerinin hastalıkla ilişkilendirilen değişimlerle ilişkili olabileceğini belirtti. Yener, bu durumun da bir tanı kriteri olarak değerlendirilebilecek özellikler barındırdığını ifade etti. Çalışma alanıyla ilgili daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurgulayan Yener, bu konu özelinde yapılacak iş birliklerinin hastalığın doğasını anlama ve geleceğe dair umutlu adımlar atmada kritik olduğunu söyledi. 

PROF. BABİLONİ: ALFA FREKANSLARI KRİTİK ÖNEMDE
Etkinlikte bir konuşma yapan Prof. Dr. Claudio Babiloni ise konuşmasında EEG’nin bir biyobelirteç olarak özellikle Alzheimer hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıklardaki öneminden bahsetti. Bu alandaki öncü isimlerden biri olan Prof. Dr. Babiloni, son dönemde yaptığı çalışmalarda bu hastalıklara sahip kişilerin bilinç düzeylerindeki değişimleri ve bu değişimlerin EEG ritimlerindeki karşılıklarını incelediğini, özel olarak da alfa frekanslarının bu kapsamda kritik rolü olduğunu ifade etti. Babiloni, uluslararası iş birlikleriyle hayata geçen çalışmaların alana güç kattığının altını çizerek Prof. Dr. Bahar Güntekin, Prof. Dr. Görsev Yener ve Prof. Dr. Lütfü Hanoğlu ile uzun yıllardır süren iş birliklerinin devamını diledi.

Son Güncelleme Tarihi: 29/02/2024 - 09:34