Ana içeriğe atla

28 Şubat süreci Medipol’de ele alındı

28.02.2020

İstanbul Medipol Üniversitesi Diriliş ve Medeniyet Kulübü tarafından ‘Postmodern Darbe 28 Şubat’ başlıklı panel düzenlendi.

s

İstanbul Medipol Üniversitesi Diriliş ve Medeniyet Kulübünün düzenlediği ‘Postmodern Darbe 28 Şubat’ başlıklı panel, Kavacık Güney Kampüs Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Etkinliğin açış konuşmasını İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Büyükaslan yaptı. 28 Şubat’ın Türkiye için bir yara olduğunu kaydeden Büyükaslan, “Amacımız bu yaranın acısını akılda tutmak, insan hak ve özgürlüklerindeki büyük eksikliğe dikkat çekmek ve bir daha yaşanmamasını sağlamaktır. Her darbe kendi meşruiyetini sağlayacak biçimde ortamı hazırlar, 28 Şubat’ta bunun en önemli ayaklarından birisi medyanın yaptığı kara propaganda çalışmalarıydı.” dedi.
 
SÖNMEZ: İRTİCA KELİMESİ SİHİRLİ BİR KELİMEYDİ
28 Şubat mağdurlarına verdiği hukuki destekle tanınan Av. Gülden Sönmez ise başörtülü üniversite öğrencilerinin 28 Şubat’ı uygulayanlar tarafından neden tehlikeli bulunduğunun iyi düşünülmesi gerektiğini söyledi. 28 Şubat sürecinde psikolojik harp taktiklerinin uygulandığını kaydeden Sönmez şöyle dedi: “28 Şubat’ın yaşandığı 90’lı yıllar dünyada İslam’ın tehdit olarak görüldüğü, Türkiye’de ise birçok faili meçhul olayın yaşandığı bir dönemdi. Asılsız yargılamalar terör adıyla geçmiyordu. İnsanlar ‘irticai faaliyet’ adı altında yargılanıyordu. İrtica kelime anlamıyla gericiliktir. Neyin geri veya ileri olduğuna kim, hangi kıstaslarla karar veriyor peki? İrtica kelimesi adeta sihirli bir kelimeydi. Türk Ceza Kanunu’nda irticai faaliyette bulunmak diye bir suç yoktu ama binlerce insan bu sebepten dolayı gözaltına alınıp sorgulandı.” 
 
KIRAN: HEDEF TOPLUMU İSLAM’DAN UZAKLAŞTIRMAKTI
Gazeteci Kenan Kıran da 28 Şubat’ın, ‘seçilmiş hükümetin medya ve sivil toplum kuruluşları tarafından düşürülme planı’ olduğunu söyledi. 28 Şubat’ta nihai hedefin, toplumu İslam’dan uzaklaştırma çabası olduğunu savunan Kıran “Üst üste atılan manşetlerle Refah Partisi düşürüldü. ‘Gerekirse silah kullanırız’ şeklinde manşetler bile atıldı. İslami duyarlılığa sahip kişilerin ülkeyi yönetmesi istenmedi. 28 Şubat’la birlikte bir neslin 15 yılı çalındı.” dedi. Emekli Albay Sadık Güray Balatekin ise “Bireysel olarak çok sıkıntılar çektim. Eşim kapalı olduğu için askeri lojman ve sosyal tesislerde hep sorunlar yaşadık. 20 yıllık görev hayatımın ardından disiplinsizlik sebebiyle görevden alındım ama bunun asıl sebebi eşimin kapalı olması ve benim de namaz kılıyor olmamdı. Yaşadığımız sorunlar ve en son görevden alınmam eşimi çok üzdü. Yaşadığı üzüntü ve kahır sebebiyle kendisini kaybettik.” dedi.

Son Güncelleme Tarihi: 24/02/2023 - 16:15