Reklamcılığın duayenleri Güney Kampüs’te buluştu

İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından ‘Reklam Ustaları Kampüste’ başlıklı panel düzenledi. Güney Kampüs Konferans Salonu’nda yapılan panele reklamcılığın duayen isimleri Kemal Sezer, Faruk Atasoy, Nesteren Davutoğlu ile Yakup Barouh katıldı. İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Büyükaslan’ın da izlediği panelde ülkemizde reklamcılığın tarihi konuşuldu.
BAROUH: REKLAM SEKTÖRÜNDE İYİ-KÖTÜ SLOGAN YOKTUR
Panelde ilk sözü alan Yakup Borouh, reklamcılık sektöründeki serüveninden ve sektörün ekonomik durumundan bahsetti. Reklam ile tanışmasının 1950’li yıllara dayandığını kaydeden Barouh şöyle dedi: “Reklamın faydasını daha lisede biyoloji dersinde fark etmiştim, ödevlerimi İlancılık Reklam’da çizdiriyordum. Bu işi seçmemde babam kadar Boğaziçi Üniversitesindeki hocalarımın da etkisi oldu. Türkiye’de reklamcılık üzerine ilk tezi yazan kişi oldum. Reklam sektöründe çalışacaksanız şunu bilin; reklam sektöründe iyi-kötü slogan yoktur, iyi ve kötü kullanılmış slogan vardır. Çok iyi bir slogan bulursunuz 3 günde unutulur, orta seviye bir slogan ise 10 yıl boyunca akıllarda kalabilir. Reklam sektörü Türkiye’de sıkıntılar yaşıyor. Reklam verenler size verdiği paranın 10 katını kazanmaya çalışıyor. Medya ve reklam ajansları para kazanmalı. Para kazanamazlarsa yaratıcı olmalarını imkân yok. Reklam sektörüne girmek istiyorsanız ise düşük bir maaşla da olsa 3-4 sene çalışın ve işin temelini öğrenin. Sonra uluslararası bir şirketin ürün temsilcisi olarak kendinize yer edinmeye çalışın. Çünkü o bilgiyle reklam veren konumunda yeriniz çok sağlam olacak.”
ATASOY: TRT REKLAMDA YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATTI
Nesteren Davutoğlu ise reklamın insanların marka alışkanlıklarını değiştirebilmeyi amaçladığını söyledi. Reklamın gücünü hayatın hızından ve enerjisinden aldığını kaydeden Davutoğlu, “Hayat akıyor, her şey değişiyor, reklamcılık da öyle. Eskiden reklam verenlerle aynı heyecanı yaşardık, bugün geldiğimiz noktada reklam verenler müşteri oldu.” dedi. Faruk Atasoy da Türkiye’de TRT’nin reklam almaya başlamasıyla reklam sektörünün yeni bir boyuta evrildiğini söyledi. 2000’li yıllara kadar reklamcılık sektörünün önemini anlatmak için reklamın reklamını yaptıklarını ifade eden Atasoy şöyle dedi: “1970’lerde en belirgin konu, televizyonda reklamın devreye girmesiydi. TV yeni başlamıştı. 1971’de TRT’nin reklam almaya başlaması ve yaygın yayına geçmesiyle yeni bir boyut oluştu. Bu da basın ağırlıklı olarak gerçekleşen reklam faaliyetlerinde yeni bir dönemi başlattı. Tek bir kanalın mevcudiyeti TV’nin önemini artırdı. O dönemlerde TV’de çıkan bir reklam filminin görülmemesi diye bir şey söz konusu olamazdı.”